Uncategorized

DUYGUSAL YEME

Karnınız mı aç, yoksa duygularınız mı?

Duygusal yeme, fizyolojik olarak bir açlık söz konusu olmadığı halde, çeşitli duygu durumlarına karşı meydana gelen yemek yemeye olan eğilimdir. Emosyonel yeme olarak da ifade edilen bu eğilim kişinin duygularına karşılık olarak, rahatlamak adına genellikle yüksek kalorili yiyecekleri fazlasıyla yemesi olarak görülür. Fiziksel (gerçek) açlık ise vücudumuzun enerji üretebilmek için karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallere ihtiyaç duymasıdır. İnsanlar, etkileşim içinde çalışan fizyolojik, sosyal ve bilişsel sistemleri olan canlılardır. Bu sistemlerden bir tanesinin işleyişindeki aksaklık, diğer sistemlerin daha aktif çalışmasına sebep olur, vücudumuz bu dengeyi koruma eğilimindedir.

Günlük hayatımızda yaşadığımız olayları farklı yorumlamamız veya küçüklükten gelen sevgi ve ilgi eksikliği gibi sebepler duygusal açlığımıza sebep olabilir. Duygusal olarak aç oluşumuz, karşılaştığımız stres verici durumlar karşısında sağlıklı bir tepki oluşturmamızı engelleyebilir. Bu gibi durumlarda, olumsuz duygularımızla başa çıkmak için kaçma, kaçınma, güven sağlama gibi davranışlara yöneliriz. Bu davranışlara olan yatkınlığımızın sebebi bu şekilde stres veren durumlardan uzaklaşmak ve bedenimizi rahatlatmaktır.

Genellikle kaygı, üzüntü, kızgınlık gibi olumsuz duyguların iştahı azalttığı bilinirken, duygusal yeme davranışı gösteren insanların bu durumlarda da yemek yeme davranışı gösterdiği gözlenmiştir. Bazı teoriler tıkanırcasına yeme eyleminin altında yatan sebeplerin hem duyguları tanımamak ve ayırt edememek hem de yemek yeme eylemini diyetlerle kısıtlamanın sonrasında tıkanırcasına yeme ataklarına sebep olduğunu söylemişlerdir.

“Yemek yemek rahatlatır.” düşüncesi, aslında doğduğumuz andan itibaren, anne kucağında aynı anda hissettiğimiz fiziksel ve duygusal rahatlamanın bir getirisi olarak düşünülebilir. Özellikle de çocukluğumuzda eğer her ağlamamız, sızlanmamız veya boş kalmamız yemek ile doldurulduysa yemek yeme ve duygusal rahatlama arasındaki ilişki daha da güçlendirilmiş demektir.

Karnınız mı aç, yoksa duygularınız mı?

 Duygusal yeme eğilimi olan insanlar için rahatlama aktivitesi olan tıkanırcasına yeme durumu, insanların sadece karınları acıktığı için değil, olumsuz duygularla baş etmek/rahatlamak için de yemek yediğinin en büyük göstergesidir. Ancak bu “geçici” bir rahatlamadır. Geçici olduğunu özellikle vurgulamak gerekir ki kişinin olumsuz duygulardan uzaklaşmak için yaptığı yemek yeme davranışı onun için bir ödül görevi görür. Rahatlama hissine ulaşmak için belirlediği bu ödül maalesef bu davranışın devamlılığını sağlayan bir pekiştireçtir. Yani, farkında olmadan kişi edimsel koşullanma ile bir döngüye girmiş olur. Stresli hissetme, rahatlamak için yemek yeme, fazla miktarda ve kalorili besinler yediği için pişman olma ve üzülme, üzüntüsünü bastırmak ve rahatlamak için tekrar yemek yeme şeklinde devam eder.

Duygusal açlık ve fiziksel açlık arasındaki farkı anlayabilmemiz bu durumu kontrol etmemiz açısından bize yarar sağlar. Duygusal açlığı fiziksel açlıktan ayıran en fark edilebilir özelliklerden biri açlığın birden gelmesidir. Fiziksel açlık, midede bir boşluk hissi, guruldama gibi fizyolojik belirtilerle beraber yavaş yavaş gelen bir açlıktır. Yediklerinizin porsiyon ve doyuruculuk olarak farkında olarak yersiniz, doyduğunuzda yemek yemeyi bırakırsınız. Seçtiğiniz yiyecekler karnınızı doyurmaya yöneliktir. Duygusal açlık, duygusal olarak zorlandığınızda aniden gelen yeme isteğidir. Doymaya yönelik değil belirli yiyecek ve içeceklere yöneliktir. Örneğin, emosyonel olarak susayan kişinin soda içmek istemesi veya acıkan kişinin cips, çikolata, kızartma, kuruyemiş gibi daha spesifik, daha yağlı ve yüksek kalorili yiyeceklere yönelmesidir. Duygusal yeme davranışında mideniz dolsa bile, hatta bazen rahatsız olana kadar, yemeye devam edersiniz. Bir şeyler yedikten sonra gelen rahatlama hissi ve ardından yenen yemekten dolayı pişmanlık duyma ve suçluluk hissedilmesi gibi duygu durumlarının olayı takip etmesi emosyonel yemenin en fark edilebilir özelliklerinden biridir.

 Peki, bu ne kadar sağlıklı bir davranıştır?

Rahatlamak için yapılan duygusal yeme, geçici olarak rahatlama sağlar ancak bu süreçte mide hacminin genişlemesine, kilo almaya ve bunu takip eden yeme bozukluklarını beraberinde getirebilir. Kişiler kendilerinden memnun olmama, fizikse özelliklerini beğenmeme, güvensizlik gibi duyguları edinebilirler.

Duygusal Açlığı Engellemek Mümkün

  • Farkında olmak

Duygusal yeme ile başa çıkmanın ilk adımı açlığınızın farkında olmak, fiziksel olarak mı yoksa duygusal  olarak mı bir açlık içinde olup olmadığınızı ayırt etmektir. Fiziksel olarak aç olmadığınızın farkındaysanız veya en son kaç saat önce yemek yediğinizi hesaplayarak gerçekten aç olmadığınızı biliyorsanız, “Şu an aç değilim aslında.” düşüncesiyle yeme eğiliminizi kontrol altında tutabilirsiniz.

  • Duygularınızı keşfedin

Eğilimlerinizi incelemek, hangi duygu durumunda hangi yiyeceklere yöneldiğinizin farkında olmak eğilimlerinizi kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Duygusal durumunuza bağlı olarak yediğiniz yiyeceği tüketmeyerek, yiyecek ve duygularınız ile olan bağı koparabilirsiniz.

  • Sağlıklı Atıştırmalıklara Yönelin

Duygusal olarak zorlandığınız anda tercih ettiğiniz yüksek kalorili yiyecekleri sağlıklı besinlerle yer değiştirerek bu bağı zayıflatabilirsiniz. Alışveriş yaparken de evinize abur cubur almamayı alışkanlık haline getirmek size yardımcı olacaktır.

  • Uyku düzeninize dikkat edin

Aşırı yorgunluk yemek yemeyi tetikleyebilir. Günde en az 8 saat kaliteli uyku uyumaya özen gösterin.

  • Fiziksel olarak aktif olmaya çalışın

Spor yapmak veya sizi iyi hissettirecek aktivitelerde bulunmak duygusal olarak hissettiğiniz boşluk hissini doldurmanıza aynı zamanda da kontrol altına almanıza yardımcı olur. Özelliklede fiziksel aktiviteler beden sağlığınızı korumakla birlikte tıkanırcasına yeme ataklarının bedeninizde yarattığı sizi rahatsız eden değişimleri de çözüme ulaştırmak için güzel bir adımdır.

  • Doğru zamanda müdahale edin

Emosyonel yeme eğiliminizi fark ettiğinizde eski alışkanlıklarınıza dönmemek adına dikkatinizi dağıtabilecek başka etkinliklerde bulunmanız önemlidir. Bu bir arkadaşınızı aramak, müzik dinlemek, ertelediğiniz bir işe başlamak olabilir. Amaç eski alışkanlıklarınızı başka alışkanlıklarla değiştirmektir. Daha sağlıklı yeni alışkanlıklar edinmek hem çözümlenemeyen olumsuz duygularla başa çıkmanızı hem de uzun vadede bu olumsuz duygularınıza bağlı yeme eğiliminiz üzerindeki kontrolünüzü sağlamanıza yardımcı olacaktır.

  • Destek alın (Tedavi planı)

Arkadaşlarınızdan, ailenizden veya alanında uzman psikolog, psikiyatrist ve diyetisyenlerden destek alabilirsiniz. Fizyolojik ve duygusal açlığınızı ayırt etmeye yönelik farkındalık kazanacağınız, yeniden yapılandırma ile işlevsiz bilişlerinizi sağlıklı alışkanlıklarla değiştirebileceğiniz Bilişsel Davranışçı Terapi modellerinden fayda görmek mümkündür. Duyguları iyi tanımak, duygulara karşı verdiğiniz bedensel tepkilere aşina olmak ve bunları fark etmek, bedeninizin ve duygularınızın farkındalığını kazanmak, bedensel ve duygusal tepkilerinizin ayrımını yapabilmeniz için ihtiyacınız olan özelliklerdir. Bedeninize ve duygularınıza ayrı ayrı odaklanmanızı pekiştiren egzersizler bu süreci destekleyecektir.

Psikolog Deniz SÖZER

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı