Uncategorized

DOĞAL AFETLER ÇOCUKLARA NASIL ANLATILMALI?

Böylesine sıra dışı zamanlarda ebeveynlerim kendi duygu durumlarını fark etmeleri sakinleşebilecekleri, olabildiğince dengeyi ulaşabilecekleri zamanı kendilerini tanımaları çok kıymetlidir. Ebeveynlerin sakinliği çocuklarına sunabilecek etkili yardımlardandır. Çocuklar özellikle bu süreçte güvenli bir yetişkin ile tutarlı, istikrarlı şefkatle öngörülebilir bir bağ kurma ihtiyacı duyarlar. Çocuklar ile temasta olmak onlara şefkatle dokunmak, karşılıklı bakışmak, birlikte oyun kurmak, onlar için orada olmak onları güvende hissettirmek her zaman ama özellikle zorlu yaşamı olaylarının olduğu dönemlerde daha fazla önem taşır.Çocuklar yangından, selden, depremden korkmuş da olabilir, bu sürece dair herhangi bir tepki vermiyor da olabilir. Aynı olayı  deneyimliyor olmanıza rağmen farklı reaksiyonlar vermeniz çok normaldir. Bunun nedeni ise farklı mizaç yapılarınızın,  olayı nerede nasıl yaşadığınızın ve genetik faktörlerinizin her biri sizi farklı ve özgün kılar. Dolayısıyla çeşitli durumlara eşsiz tepkiler verebiliriz. Bu sebeple ebeveynlerin çocuklarını izlemesi, onlarla uyumlanması, ihtiyaçlarını takip etmesi ve onlara mizaçlara ve ölçülerine uygun şekilde destek vermesi çok kıymetlidir.

Durumu Nasıl Anlatmalıyım?

Çocuklarla süreci konuşurken  onlara yaşanan olayı tahsil etmek ve duygularını isimlendirmek sürecin anlaşılmasında oldukça yardımcı olmaktadır.  Örneğin ülkemizin çeşitli yerlerinde yangınlar var küresel ısınma yoğun sıcaklık gibi durumlar bu yangınları neden oluyor sanırım sen de bu haberleri biz konuşurken duydun ve endişelendin gibi söylemlerde bulunabiliriz. Özellikle bilimsel kaynaklar ile harmanlanmış hikayelerden faydalanabiliriz.  Önce pozitif kaynakları anlatarak seze başlamak daha yardımcı olmaktadır. Sarsıcı bir bilgi öğrendiğimizde bunu anlamak,  sindirmek ve üstesinden gelmek için dayanakları ihtiyaç duyarız. Dünya diye bir gezegende yaşıyoruz gezegenimizin içinde yemyeşil ormanlar, masmavi denizde rengârenk bitkiler var. Dünyada milyonlarca canlı yaşıyor ve burada çocukların oynayabilecekleri parklar, görebilecekleri yerler, meyvelerini yiyebilecekleri ağaçlar var. Evren milyonlarca yıldır var ve içinde bir tür değişimler oluyor gibi örnekler vererek çocuklara bu durumu anlatmak onların olayları sindirmesine ve üstesinden gelmek için en sağlıklı yöntemdir. Örneğin; Gece gündüz oluyor, gündüz gece, tırtıllar kelebek oluyor, mevsimler değişiyor, ilkbahar yaz sonbahar kış, bebekler doğuyor büyüyor, çocuklar oluyor sonra yetişkin oluyorlar bir sürü şey değişiyor. Bazı zamanlarda ise çeşitli doğa olayları da oluyor dünyamızda (yağmurlar yağıyor, güneş açıyor, kar yağıyor rüzgar esiyor.  Bu aralar ise duyduğun gibi yangın oluyor, çeşitli bölgelerde sel ve deprem oldu. Bu durum bizleri biraz şaşırtabilir ve korkutabilir bazen ise karışık duygular hissetmemize neden olabilir.  Bu olayları güvende sağlayarak kontrol altına almaya çalışan  bir sürü insan var. Bilim insanları devlet görevlileri, doktorlar, ailemiz. Herkes güvende olmamız için elinden gelenin en iyisini yapıyor. Biz güvendeyiz ve güvende olmak için de pek çok önlem alıyoruz gibi açıklamalarda bulunabiliriz. Ailece bu olayların nasıl daha az olması adına neler yapılabileceği değerlendirilmelidir. Bu konuda konuşulmalı ve çocukların düşünceleri değerlendirilmelidir. Acil bir durumda ne yapılabileceği üzerine sohbetler etmek, alınan tedbirleri anlatmak, çocuklara güven ve kontrol duygusu sağlar. Fakat bu açıklamaları yaparken çocuğu bilgiye boğmamak,  henüz hazır olmadığı içeriklerle çocuğu ve sinir sistemini yormamak oldukça önemlidir. Çocukların yanlarında korkutucu ve yaşlarına uygun olmayan detaylar paylaşmaktan kaçınılması gerekir.  Çocuklar ebeveynleri konuşurken her ne kadar onlarla ilgilenmiyormuş gibi gözükseler de aslında mutlaka ebeveynlerini işitirler ve etrafında olup biteni fark ederler. Aynı zamanda çocukların dikkatini yalnızca yıkımda, ölümde,  kayıplarda tutmamakta fayda var. Bu içeriklere vakıf olmuş olsalar bile dikkatlerinin yönünü değiştirmek, bu süreci sağlıklı bir şekilde geride bırakmalarında önemli bir rol oynar.

Hangi İçeriklerden Faydalanmalıyım?

İzlenilen haberler, görüntüler, pek çoğumuzu olduğu gibi çocukları da etkilemektedir. Çocukların uygunsuz haber ve görüntülere maruz kalmaması için çaba harcamanız gerekir.  Amacımız çocuğa hiçbir şey olmamış gibi davranmak değil, her şey yolundaymış gibi davranmak da çocukların kendini kandırılmış hissetmesine ve bir şeylerin kendilerinden gizlendiğini dair inançlar oluşturmasına neden olur. Bu nedenle çocukların içinde bulundukları gelişimsel döneme uygun net doğru ve sordukları kadarını aktarmak gerekir.  Bu süreçte çocukların duygularını ifade etmesine teşvik etmek mühimdir. Bazen çok mutlu oluyorsun bazen endişeli bu dönemde karışık duygular hissetmen çok  doğal gibi duygu aynalamaları yapılabilir. Bu süreçte yaratıcı drama tekniklerinden faydalanılabilir. Doğaçlama teknikleri ile birlikte yaşadıklarını duygularını oyuna yansıtırlar.  Çocukların oyun oynaması, onlarla birlikte oynamak,  verdikleri rollere girmek her zamankinden daha kritiktir. Çocuklar kendilerini etkileyen süreçleri bazen oyunda defalarca oynayarak geride bırakmak isterler. Sinir sisteminin düzenlenmesini sağlayan en temel unsurlardan biri de çocuğun oyun içindeki hareketleri ile bedeninde biriktirdiği gerginliktir. Çocukların oyunlarındaki hareketlerine, oyuncak seçimlerine, tekrar eden oyunlarına bu süreçte daha dikkat edilmelidir. Bu dönemde sıralama ve düzen oyunlarına ilgi artabilir.

Farkındalık ve Regülasyon

Çocukların duygularını ifade edebilecekleri oyunlar özellikle zorlayıcı yaşam dönemlerinde çok önemlidir. Kum, kil, hamur, su gibi malzemeler duygu regülâsyonu için yardımcıdır. Balon üfleme, yastığa sarılmak,   çeşit dokulara temas etme, rahatlatıcı şeyler koklama,  nefes egzersizleri,  buz çiğnemek,  güvenli bir yer hayal etmek ve bunu çizmek gibi etkinlikler süreci yönetmelerine ve ifade etmelerini yardımcı olur. Duygu düzenleme becerisi pratik gerektirir. Duygular hakkında sohbet etmek, hareket etmek, oynamak,  temasta bulunmak,  çocukların duygularını duygu ve düşüncelerini fark etmesine yardımcı olur. Aynı zamanda çocukların bedenlerini kulak vermesini teşvik etmek bir başka önemli boyuttur. Stres anında savaş ya da kaç doğum tepkileri veririz. Travmatik olay yaşadığımızda,  duyduğumuzda vücudumuz ne tepki vermek ister? Sorusuyla dikkatimizi bedenimize vermemizi sağlayabiliriz.  Harekete geçmiş ama o esnada verilmemiş tepkiler ve enerji sinir sisteminde sıkışır.  Çocuklar ise bedenlerinin neye ihtiyacı olduğunu bilir. Kimi çocuk böyle zamanlarda daha çok hareket etmek isterken, kimi çocuk ise daha yoğun ve hızlı oyunlar kurmayı tercih etmektedir.  Çocuklara bedenlerinde neler olup bittiğini sorarak dikkatlerini duyumsamalarına vermelerini sağlayabiliriz.  Şu anda bedeninde ne hissediyorsun? Bu bedenin neresinde?  Nasıl bir şekli var?  Ne renk?  Ayaklarının altına sağlam bir zemin olması bedenine nasıl bir etki yaratıyor? Gibi sorular çocukların dikkatlerini duyumsamalarını vermelerine yardımcı olacaktır. Bu dönemde çocukları, izinleri dâhilinde dokunmak, masaj yapmak, tema seçen oyunlar oynamak, hem kültürel hem bakım verenlerine iyi gelir. Bedendeki aktivasyonu dengelemek adına kendine dokunma, sıkma, sarılma pratikleri destabilizasyon için çok önemlidir ve çocuklara model olunarak öğretilebilir.

 Sürece Dair Tepkiler

 Bu dönemde çocuklar çeşitli belirtiler gösterebilir. Bunlar arasında; ısrarcılık, huzursuzluk. ağlama, odaklanmada güçlük,  uykuya dalmada güçlük, sık uyanma, iştahsızlık ve ebeveynlere fazla bağlılık, ayrılmak istememe,  agresif davranışlar daha önce sergilediği becerilerde gerileme (altına kaçırma, bebek gibi konuşma) gibi davranışlar sergilemeleri mümkündür. Oyunda benzer temaları canlandırabilir,  bedensel şikâyetlerde bulunabilir, (kabuslar görmek, yalnız kalmak istememek, aynı irkilmeler) gibi tepkiler aslında strese verilen tepkilerdir. tüm bunlar duygusal bir ihtiyacın alametidir çocuğun olabildiğince güvende hissetmesini sağlayacak ona desteklemek gerekir besinlerin önemi çocuklar yaşanan olaylar ve süreç hakkında ne hissettikleri konu hakkında düşündükleri konuşulabilir çocuğun olmadığını düşünüyorsanız ve hissediyorsanız da konuya sürekli gündeme getirmeye gerek yoktur. Bu süreçte çocuğun rutinlerine sadık kalmak çok önemlidir. Mümkün olduğunca benzer sıralamalarla yemek, oyun,  çalışma.  uyku süreci devam ettirilmelidir.  Çocukların merak ettikleri her konuyu konuşabilecekleri iletişimi kurabilmek önemlidir fakat burada daha önemli nokta samimi olmak adına aşırı bilgi ve proje dışında düşünmekten kaçınılmalıdır. Yaşına uygun açıklamalar yapmak ve çocuğa, çocuğun sorduğu kadarını yanıtlamak yeterlidir. Ebeveynler, duygularını dengeli bir şekilde çocukları ile paylaşabilirler. “Böyle bir durum yaşandığı için ilk başta ben de şaşırdım, biraz korktum ve bu çok doğal” gibi tepkiler verebilirler.  Böylece çocuk kaygının, korkunun, üzüntünün normal ve ifade edilebilir duygular olduğunu anlayacaktır. Her ne olursa olsun çocuklara yalan söylememek, olup biteni gerçeküstü bir şekilde hissettirmemek önemlidir.  Korkacak ne var?  demek yerine, seni bu denli rahatsız eden şey nedir?  Bunu konuşmak, çizmek, bunun hakkında yazmak, oynamak ister misin?  gibi kapsayıcı cümleler kullanmak çocukla iletişim yolunu açacaktır. Çocuklar aynı soruları tekrar tekrar sorabilirler bu durum çocuğun bilgiyi işlediğini ve duygu durumunu düzenlemeye çalıştığını, kendisini sakinleştirecek bir kanala ihtiyacı olduğunu ortaya koyar. Soruları yanıtlamak ve açıklamak çocuğu rahatlatacaktır.  Eğer çocuğunuz yoğun bir duygu halinde ise duygudurum düzenlemekte güçlük yaşıyorsa, işlevselliği olumsuz etkileniyorsa, alt ıslatma,  gece kâbusu, parmak emme, tırnak yeme gibi dikkat ve odaklanma, huzursuzluk,   uyku sorunları devam ediyorsa bir ruh sağlığı uzmanından destek alınması gerekmektedir.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı