Uncategorized

ERGENLİK DÖNEMİNE GİREN ÇOCUĞUNUZLA İLİŞKİ KURMAK

Birden bire çocuğunuzla iletişim kurmak imkansızlaştı mı?
Çocuğunuz artık her şeye karşı tahammülsüz mü?
Evde sürekli bir çatışma halinde misiniz?
Aynanın karşısında geçirdiği süre her geçen gün artıyor mu?
Arkadaşları artık her şeyden önce mi geliyor?
Sürekli yalnız kalmak istiyor, odasına her girdiğinizde sizden kurtulmaya mı çalışıyor?

Bütün bunlar size tanıdık geliyorsa sizin evde de bir ergen yetişiyor. Peki ergenlik dönemine giren çocuğunuzla sizi nasıl bir ilişki bekliyor?

Ergenlik dönemi, sadece fiziksel olarak değil duygusal ve bilişsel açıdan da çok yoğun bir gelişim ve değişim dönemi olduğundan pek çok aile için karmaşa ve tedirginlik dolu bir döneme dönüşebiliyor. Gelin önce bu dönemde çocuğunuzun duygusal dünyasında neler oluyor bir bakalım.

  • Korku: Çocuğunuz bu dönemde kendini yetersiz, yalnız, dışlanmış, utanmış, reddedilmiş ve iyi bir izlenim yaratamamış görmekten korkar.
  • Endişe – Kaygı: Bir kızla /erkekle çıkma, grubun dikkat odağı olma, kabul görme, yeterli olma konularda endişelenmeye başlar, bu endişelerine bağlı olarak nedeni belirsiz korkular, huzursuzluk, kendiyle ve diğer insanlarla ilgili tatminsizlik gibi duygular yaşar
  • Kızgınlık: Alay edilme, haksızlığa uğrama,  hakaret, alışkanlıklarını bozacak değişiklikler, engellenme,  kendini oraya koyamama, isteklerinin gerçekleşmemesi, izin alama onları kızdırır.
  • Engellenmişlik: Yetersizlik, maddi imkansızlıklar, fiziksel özelliklerini beğenmeme, sağlık sorunları, cinsel faaliyetlerin engellenmesi, sosyal kabulü engelleyen kişisel özellikler, anne-baba ile çatışmalar engellenmişlik duygusu hissetmesine neden olur
  • İsyan: Yabancılaşma, kendine karşı olma, bulunduğu topluluğa, topluma karşı olma isyan duygularını ortaya çıkarır.
  • Kıskançlık ve Özenme: Kardeşlerini, sevgiliyi, sporda – sosyal ilişkilerde başarılı olma isteği nedeniyle arkadaşlarını kıskanır.
  • Merak: Cinsellik, bilinmeyen şeyler, din ve ahlaki konular, toplumsal olaylar merakını uyandırır.
  • Sevgi:  Duygusal bağlılık arayışı arkadaşları arasında sürer.
  • Üzüntü: Başarısızlıklar, yakınlarını kaybetme, sevgiliden ayrılma, gerçekçi olmayan beklentilerinin gerçekleşmemesi ile ortaya çıkar.
  • Mutluluk: Heyecan, beğenilme, başarı, üstünlük duygusu, uyum gösterebilmek mutlu olmasını sağlar.

 Ergenin Amacı: Birey Olmak

Duygusal dünyalarındaki bu zenginleşmenin yanı sıra bu dönemde çocuğunuzun en önemli ihtiyacı, yetişkin bir birey olamaya adım atabilmek için bağımsız olmak ve kendi kimliğini tanımlamak.

Bu dönem çocuğunuz için aslında bir keşif dönemi:  kim olduğunu, değerlerini, hayattaki amaçlarını ve beklentilerini oluşturmaya çalışıyor. Bir yandan kendini keşfederken bir yandan da yetişkinlerin dünyasını ve orada kendine nasıl bir yer edinebileceğini anlamaya çalışıyor. Bunu başarabilmek için ailesinden, yani sizlerden ayrışması, uzaklaşması gerekiyor, özellikle de ailede en yakın hissettikleri kişiden.

Çocuğunuz kendi kimliğini oluşturmaya çalıştığı bu süreçte artık sizin fikirlerinize karşı gelmeye, kendi doğrularını ortaya koymaya ve sizinle daha az zaman geçirmeye başlıyor. Artık zamanın büyük bir çoğunluğunu arkadaşlarıyla birlikte, telefonda ya da internette geçiriyor olabilir. Anne baba olarak sizin için ne kadar rahatsızlık verici olsa da bu onların bağımsızlaşmasında önemli bir rol oynuyor. Arkadaşlıklar ona başkalarıyla geçinmeyi öğretirken aynı zamanda aile dışındaki kimliğini oluşturmasına yardımcı olur.

Bu dönemde ailesi olarak kendinizi biraz dışlanmış hissetmeniz normal ancak bu çocuğunuzun kendi kişiliğini oluşturabilmesi için gerekli olduğunu bilmek ve yaşadığınız tartışmaların aslında sizin kişiliğinizle ilgili değil çocuğunuzun tek başına ayakta durabilmek için bağımsızlaşmaya çalıştığı anne/babası olmanızla ilgili olduğunu anlamak sizi rahatlatabilir.

Bu noktada kendinize bakıp, çocuğunuzun kendi olabilmesi için ona ne kadar alan bıraktığınızı düşünebilir, şu soruları sorabilirsiniz: “ Kontrolcü bir anne/baba mıyım?”, “Çocuğumu dinliyor muyum?”, “Çocuğumun benim zevklerimden, görüşlerimden farklı fikirleri olmasına izin veriyor muyum?”

Çocuğunuz bağımsızlığını ilan ettiği bu dönemde yeni şeyler denemeye çalışır ancak bunların bir kısmıyla başetmekte zorlanır.  Bu da onların özgüvenlerinde ve davranışlarında hızlı değişimlere neden olur; bir an için kendilerini yetişkin gibi hissederken biraz sonra çok genç ve deneyimsiz hissedebilirler. Bu duygusal git-geller onları çok hassas ve kırılgan yapar. Bu yüzden hem sizinle mesafeli durmaya hem de sizin koruyucu varlığınızı yakınlarında hissetmeye ihtiyaçları vardır.

Anne baba olarak bu inişli çıkışlı süreçle nasıl başedeceksiniz, hem kendinizi iyi hissetmenin hem de çocuğunuza iyi hissedeceği bir ev ortamı sağlamanın bir yolu var mı? İşte size evdeki huzuru korumak için bazı ipuçları….

EVDEKİ HUZURU KORUMAK İÇİN BAZI İPUÇLARI

Bilgilenin

Aslında bu dönemde evde huzuru tamamen korumanın bir yolu yok, çünkü çocuğunuzun sizinle yaşayacağı görüş ayrılıkları tartışmalar, duygusal iniş çıkışlar onun büyüme sürecinin bir parçası. Ancak bu dönemde çocuğunuzla olan ilişkinizden neler bekleyeceğinizi bilmek kendinizi hazırlamanıza yardım olacaktır. Bu dönemle ilgili kitaplar okuyun, kendi gençlik yıllarınızı düşünün, o dönemdeki kaygılarınızı hatırlayın ve çocuğunuzla empati kurmaya çalışın.

İyi bir dinleyici olun

Anne baba olarak çocuğunuzu rahatlatan, tavsiye veren ve onu anlamaya çalışan bir kaynak olabilmelisiniz. Çocuğunuzun her paylaşımında bir yargıyla ya da eleştiriyle cevap vermeniz sizinle olan iletişimini olumsuz etkileyecektir.

Onunla konuşun

Ergenlik çocukların dünyayı ve dünyadaki yerlerini öğrendikleri dönemdir. Bu da bazıları riskli ve hatta tehlikeli olan yeni deneyimleri tecrübe etmeyi içerir. Cinsellik, alkol, uyuşturucu ve sigara gibi konuları onlar daha henüz bunlara maruz kalmadan önce çocuğunuzu bilgilendirip onun merakını giderebilirseniz zamanı geldiğinde bu konuda sorumlu davranama ihtimali artar. Aile değerlerinizi ve neyin doğru neyin yanlış olduğuna ilişkin inançlarınızı çocuğunuzla paylaşın.

Haberdar Olmak

Küçükken çok sıkı takip ettiğiniz çocuğunuzun ergenlik dönemiyle beraber bu takibinizden rahatsızlık duyacağı bir dönem başlar. Burada dengeler çok hassaslaşır. Aile alışık olduğu takip sisteminin  devam ettirmeye yatkındır, ergen bundan rahatsız olur ve bu alan sorunların çıkmaya aday olduğu bir alandır.

Bu takibin ne kadarının sağlıklı olacağı çocuk ve ailesi arasında uzlaşmayı gerektiren bir konu olarak konuşulup oluşturulmalıdır.

Arkadaşları

Çocuğunuzun arkadaşlarını ve onların ailelerini tanıyın. Ailelerinin birbirleri ile iletişim içinde olması ergen grubu için güvenilir bir ortam yaratırken gibi aynı zamanda çocuklarınıza izleniyormuş hissi vermeden nerede ne yaptıkları hakkında fikir sahibi olmanızı da sağlayacak.

Özel hayatına saygı duymak

Bazı aileler bu konuda çok zorlanıyorlar, ancak çocuğunuzun bir genç yetişkin olmasına yardımcı olmak için ona biraz gizlilik hakkı tanımalısınız. Çocuğunuzun odası, e-mailleri, yazıları, telefon görüşmeleri ona özel olmalı. Ayrıca çocuğunuzun tüm düşüncelerini ve aktivitelerini sizinle paylaşmasını beklememelisiniz.  Tabii ki güvenlik açısından nereye gittiklerini, ne zaman döneceklerini, kiminle olduklarını bilmek isteyeceksiniz ancak her ayrıntıyı bilmeniz gerekmiyor. Önce ona güvenerek başlayın ve ona güvendiğinizi bilmesini sağlayın. Eğer güveninizi sarsarsa o zaman sizin güveninizi yeniden kazanana kadar bazı özgürlüklerini kaybedecektir.

Eviniz onun sığınağı olsun.

Bu dönemde çocuğunuz yaşamı keşfetmeye çalışıyor, yeni kimlikler deniyor ve riskler alıyor ancak bu süreçte işler istediği gibi gitmediğinde geri dönebileceği bir sığınağa ihtiyacı var. Eviniz onun için her zaman kabul görüldüğü, güvende hissettiği, ciddiye alındığını ve değer gördüğünü hissettiği bir yer olsun.

Kurallar

Kurallar neden gereklidir?

Hızla büyümesine ve bir yetişkin adayı gibi görünmesine rağmen hala çocuğunuzun sizin koyacağınızı kurallara ihtiyacı var. Ergenler genellikle ailelerinin kendilerinden bir şeyler beklemesinden mutsuz görünürler. Eğer anne/babanın iyi notlar, evin kurallarına uymak gibi makul beklentileri varsa ergen bunlara uymaya çalışacaktır. Eğer ailenin hiçbir beklentisi yoksa ergen kendisine değer verilmediğini, umursanmadığını hissedecektir.

İşleyen kurallar nasıl olur?

  • Koyacağınız kurallar herkes için açık olmalı ve herkes üzerine düşenin ne olduğunu bilmeli.
  • Aile kurallarınızı belirlerken çocuklarınızı da sürece dahil edin, hepimiz için olduğu gibi onlar için kendi koydukları kurallara uymak daha kolay olacaktır.
  • Eğer çocuğunuz kendi hakkında koyulacak kuralları konuşmaktan rahatsız oluyorsa belki kardeşleri için geçerli olacak kurallar konusunda fikir verebilir.
  • Eğer sürecin tamamen dışında kalmak isterse de bu yine onun seçimi olur ve sizin koyduğunuz kuralları kabul etmek durumunda olduğunu bilir.
  • Tabii ki her durum için bir kuralınız olamaz ve olmamalı da. Bazı konular kesin kurallarla belirlenmişken bazı konular için onlarla pazarlığa açık olmalısınız.
  • Çocuğunuz sorumluluklarını benimsedikçe ve yerine getirdikçe koyduğunuz kurallar daha az sınırlayıcı olmalı.
  • Eğer kurallara uymadıkları durumlarda bazı yaptırımlar koymayı düşünüyorsanız( belli bir süre arkadaşlarla görüşmemem, harçlığını kesme gibi) bunları kurallarla beraber önceden belirlemelisiniz ve bu yaptırımlar konusunda tutarlı olmalısınız.

Doğru davranışları ödüllendirmenin yaptırım ve cezalar kadar hatta daha fazla etkisi olduğunu da unutmayın!

Çatışma alanlarınızı daraltın

Bu dönemle çocuğunuzla anlaşamayacağınız pek çok konu olabilir, Onun yaptığı pek çok sizi rahatsız ediyor olabilir (sizin davranışlarınızdan onların da rahatsız olduğu gibi) ancak bunların hepsi tartışılmaya değmez. Doğru davranışlarını takdir etmek daha etkili bir yol olacaktır. Pek çok rahatsız edici hareket siz onlara tepki vermeyi kestiğinizde kendiliğinden düzelecektir. Ergenler zaman zaman sizi sarsmak, şaşırtmak isteyebilirler bunu geçici ve zararsız şeylerde yapmalarına izin verin, ona karşı çıkma hakkınızı sigara, alkol, uyuşturucu gibi daha ciddi konulara saklayın.

Eşinizle uzlaşma sağlayın.

Ergenlik döneminin en önemli özelliklerinden biri de çocuğunuzun gelişmekte olan adalet duygusu, kuralları koyarken ve uygularken bunu kendi lehinize kullanabilirsiniz. Ancak bunun için öncelikle anne baba olarak evinizdeki temel değerler ve kurallar konusunda uzlaşmalısınız ve bu kuralların uygulanmasında birbirinizi desteklemelisiniz.

Bu dönemde çocuğunuzun birbiriyle sürekli kavga eden anne-babasına saygı duyması zordur, özellikle anne ya da babanın çocuğu kendi tarafına çektiği ve diğer ebeveyn karşı tutum adlığı durumlarda aile içindeki huzursuzluk artarak devam eder. Oysa farklı fikirlere sahip olan anne babasının aralarında bir uzlaşma sağladığını görmek çocuğunuz için de öğretici olacaktır.

Şiddet çözüm değil

Her ne kadar yararlı görülmese de bazı aileler çocuklarını dayakla cezalandırabiliyorlar. Bunu ergenlik dönemindeki çocuğunuza uyguladığınızda, dünyaya bakış açısının şekillendiği bu dönemde ona sorunların çözmek için şiddetin kabul edilebilir olduğu mesajını vermiş olursunuz. Üstelik artık daha güçlü olduklarından ve ergenlik dönemiyle gelen bu fiziksel gücü sınırsız ve denetimsiz kullanma eğiliminden dolayı size karşılık vermeye çalışabilirler ve bu da şiddetin daha da artmasına neden olur.

Örnek olun

Her ne kadar daha bağımsız olsalar da çocuklarınız nasıl davranmaları gerektiğini yine büyük oranda sizden öğrenecekler. İçip sarhoş olmalarını istemiyorsanız siz de olmayın, şiddet kullanmalarını istemiyorsanız siz de şiddet kullanmayın, insanlara yardımcı olmalarını istiyorsanız siz de öyle davranın. Kitap okuyup kendi kendilerine kalmalarını istiyorsanız, siz bunu ne kadar yapıyorsunuz, bunu sorgulayın. “Dediğimi yap, yaptığımı yapma” bu dönemde işe yaramayacaktır.

Kendi duygularınızın farkına varın

Ergenlik dönemindeki çocuğunuzun önündeki yaşam ve imkanlar zaman zaman kendinizi yaşlanmış hissetmenize neden olabilir, onlar fiziksel güçlerini yeni kazanırken siz yavaş yavaş yorgun düşüyor olabilirsiniz. Bu durumda içten içe onu kıskanıyor olabilirsiniz. Bu duygunuzun farkına varın ve bunun çocuğunuzla yaşadığınız çatışmaların gizli nedenlerinden biri olmadığına emin olun.

Çocuklarınızın sizin onlar için yaptıklarınızı yeterince fark etmediğini düşünüyorsanız endişelenmeyin. Eğer çocuğunuz sizin davranışlarınıza istediğiniz gibi değer veriyorlarsa ne ala ancak bazen bunu anlayabilmeleri için kendileri anne baba olup bu sürecin zorluğu yaşamaları gerekebilir, bunu unutmayın.

TEHLİKE SİNYALLERİ NELERDİR?

Bazen sizin tüm çabalarınıza rağmen çocuğunuz ergenlik süreciyle baş etmekte zorlanabilir. Ergenlik döneminde çocuğunuzda değişimler olması normaldir ancak çocuğunuzun kişiliğinde ve davranışlarında çok belirgin olumsuz değişimler olması durumunda profesyonel yardım almak gerekebilir.

  • Aşırı kilo alma ya da aşırı kilo kaybı,
  • Uyku problemleri (aşırı uyuma ya da uykusuzluk)
  • Dış görünüşüyle ve bedeniyle ilgili aşırı takıntı, kaygı hali
  • Kişiliğinde çok hızlı ve belirgin değişimler
  • Sık sık okula gitmeme, okula gitmekte isteksizlik
  • Çok düşük notlar
  • İntihar hakkında konuşma ya da şakalar
  • Sigara, alkol ya da uyuşturucu kullanımına ilişkin belirtiler,
  • Kanunlara karşı gelme

Bu gibi durumlar veya 6 haftadan fazla devam eden herhangi bir uygunsuz davranış bir uyarı sinyali olabilir. Çocuğunuzun notlarında düşüşler ve yükselişler olabilir ama her zaman iyi notlar alan çocuğunuz bütün derslerinden kalıyorsa, sosyal, arkadaş canlısı çocuğunuz birden içine kapandıysa, bu konuda yardım almanız gerekebilir.

Öğretmenlerine, rehber öğretmenine, çocuk doktorunuza, bir psikoloğa ya da psikiyatriste danışabilirsiniz.

Umutsuzluğa kapılmayın

Çocuğunuz ergenlik yıllarında ilerlerken başta çok yoğun yaşanan bu iniş çıkışların zamanla yavaşladığını fark edeceksiniz ve sonunda bağımsızlığını kazanmış, sorumluluk ve sizinle sağlıklı bir iletişim kurabilen genç yetişkinlere dönüşecekler. Bu dönemde bir anne/baba olarak başarısız olduğunuzu hissettiğiniz zamanlar olsa da aslında ergenlerin çoğu bu süreci herhangi bir ciddi problem yaşamadan atlatıyor. Yakın zamanda gençlerle yapılan araştırmalar bu dönemde aile içinde yaşanan tüm çatışmalara rağmen aslında ergenlerin ailelerine sevgiyle bağlı olduklarını ve anne-babaları ile iyi anlaştıklarını düşündüklerini gösteriyor.

Birden bire çocuğunuzla iletişim kurmak imkansızlaştı mı?
Çocuğunuz artık her şeye karşı tahammülsüz mü?
Evde sürekli bir çatışma halinde misiniz?
Aynanın karşısında geçirdiği süre her geçen gün artıyor mu?
Arkadaşları artık her şeyden önce mi geliyor?
Sürekli yalnız kalmak istiyor, odasına her girdiğinizde sizden kurtulmaya mı çalışıyor?

Bütün bunlar size tanıdık geliyorsa sizin evde de bir ergen yetişiyor. Peki ergenlik dönemine giren çocuğunuzla sizi nasıl bir ilişki bekliyor?

Ergenlik dönemi, sadece fiziksel olarak değil duygusal ve bilişsel açıdan da çok yoğun bir gelişim ve değişim dönemi olduğundan pek çok aile için karmaşa ve tedirginlik dolu bir döneme dönüşebiliyor. Gelin önce bu dönemde çocuğunuzun duygusal dünyasında neler oluyor bir bakalım.

  • Korku: Çocuğunuz bu dönemde kendini yetersiz, yalnız, dışlanmış, utanmış, reddedilmiş ve iyi bir izlenim yaratamamış görmekten korkar.
  • Endişe – Kaygı: Bir kızla /erkekle çıkma, grubun dikkat odağı olma, kabul görme, yeterli olma konularda endişelenmeye başlar, bu endişelerine bağlı olarak nedeni belirsiz korkular, huzursuzluk, kendiyle ve diğer insanlarla ilgili tatminsizlik gibi duygular yaşar
  • Kızgınlık: Alay edilme, haksızlığa uğrama,  hakaret, alışkanlıklarını bozacak değişiklikler, engellenme,  kendini oraya koyamama, isteklerinin gerçekleşmemesi, izin alama onları kızdırır.
  • Engellenmişlik: Yetersizlik, maddi imkansızlıklar, fiziksel özelliklerini beğenmeme, sağlık sorunları, cinsel faaliyetlerin engellenmesi, sosyal kabulü engelleyen kişisel özellikler, anne-baba ile çatışmalar engellenmişlik duygusu hissetmesine neden olur
  • İsyan: Yabancılaşma, kendine karşı olma, bulunduğu topluluğa, topluma karşı olma isyan duygularını ortaya çıkarır.
  • Kıskançlık ve Özenme: Kardeşlerini, sevgiliyi, sporda – sosyal ilişkilerde başarılı olma isteği nedeniyle arkadaşlarını kıskanır.
  • Merak: Cinsellik, bilinmeyen şeyler, din ve ahlaki konular, toplumsal olaylar merakını uyandırır.
  • Sevgi:  Duygusal bağlılık arayışı arkadaşları arasında sürer.
  • Üzüntü: Başarısızlıklar, yakınlarını kaybetme, sevgiliden ayrılma, gerçekçi olmayan beklentilerinin gerçekleşmemesi ile ortaya çıkar.
  • Mutluluk: Heyecan, beğenilme, başarı, üstünlük duygusu, uyum gösterebilmek mutlu olmasını sağlar.

 Ergenin Amacı: Birey Olmak

Duygusal dünyalarındaki bu zenginleşmenin yanı sıra bu dönemde çocuğunuzun en önemli ihtiyacı, yetişkin bir birey olamaya adım atabilmek için bağımsız olmak ve kendi kimliğini tanımlamak.

Bu dönem çocuğunuz için aslında bir keşif dönemi:  kim olduğunu, değerlerini, hayattaki amaçlarını ve beklentilerini oluşturmaya çalışıyor. Bir yandan kendini keşfederken bir yandan da yetişkinlerin dünyasını ve orada kendine nasıl bir yer edinebileceğini anlamaya çalışıyor. Bunu başarabilmek için ailesinden, yani sizlerden ayrışması, uzaklaşması gerekiyor, özellikle de ailede en yakın hissettikleri kişiden.

Çocuğunuz kendi kimliğini oluşturmaya çalıştığı bu süreçte artık sizin fikirlerinize karşı gelmeye, kendi doğrularını ortaya koymaya ve sizinle daha az zaman geçirmeye başlıyor. Artık zamanın büyük bir çoğunluğunu arkadaşlarıyla birlikte, telefonda ya da internette geçiriyor olabilir. Anne baba olarak sizin için ne kadar rahatsızlık verici olsa da bu onların bağımsızlaşmasında önemli bir rol oynuyor. Arkadaşlıklar ona başkalarıyla geçinmeyi öğretirken aynı zamanda aile dışındaki kimliğini oluşturmasına yardımcı olur.

Bu dönemde ailesi olarak kendinizi biraz dışlanmış hissetmeniz normal ancak bu çocuğunuzun kendi kişiliğini oluşturabilmesi için gerekli olduğunu bilmek ve yaşadığınız tartışmaların aslında sizin kişiliğinizle ilgili değil çocuğunuzun tek başına ayakta durabilmek için bağımsızlaşmaya çalıştığı anne/babası olmanızla ilgili olduğunu anlamak sizi rahatlatabilir.

Bu noktada kendinize bakıp, çocuğunuzun kendi olabilmesi için ona ne kadar alan bıraktığınızı düşünebilir, şu soruları sorabilirsiniz: “ Kontrolcü bir anne/baba mıyım?”, “Çocuğumu dinliyor muyum?”, “Çocuğumun benim zevklerimden, görüşlerimden farklı fikirleri olmasına izin veriyor muyum?”

Çocuğunuz bağımsızlığını ilan ettiği bu dönemde yeni şeyler denemeye çalışır ancak bunların bir kısmıyla başetmekte zorlanır.  Bu da onların özgüvenlerinde ve davranışlarında hızlı değişimlere neden olur; bir an için kendilerini yetişkin gibi hissederken biraz sonra çok genç ve deneyimsiz hissedebilirler. Bu duygusal git-geller onları çok hassas ve kırılgan yapar. Bu yüzden hem sizinle mesafeli durmaya hem de sizin koruyucu varlığınızı yakınlarında hissetmeye ihtiyaçları vardır.

Anne baba olarak bu inişli çıkışlı süreçle nasıl başedeceksiniz, hem kendinizi iyi hissetmenin hem de çocuğunuza iyi hissedeceği bir ev ortamı sağlamanın bir yolu var mı? İşte size evdeki huzuru korumak için bazı ipuçları….

EVDEKİ HUZURU KORUMAK İÇİN BAZI İPUÇLARI

Bilgilenin

Aslında bu dönemde evde huzuru tamamen korumanın bir yolu yok, çünkü çocuğunuzun sizinle yaşayacağı görüş ayrılıkları tartışmalar, duygusal iniş çıkışlar onun büyüme sürecinin bir parçası. Ancak bu dönemde çocuğunuzla olan ilişkinizden neler bekleyeceğinizi bilmek kendinizi hazırlamanıza yardım olacaktır. Bu dönemle ilgili kitaplar okuyun, kendi gençlik yıllarınızı düşünün, o dönemdeki kaygılarınızı hatırlayın ve çocuğunuzla empati kurmaya çalışın.

İyi bir dinleyici olun

Anne baba olarak çocuğunuzu rahatlatan, tavsiye veren ve onu anlamaya çalışan bir kaynak olabilmelisiniz. Çocuğunuzun her paylaşımında bir yargıyla ya da eleştiriyle cevap vermeniz sizinle olan iletişimini olumsuz etkileyecektir.

Onunla konuşun

Ergenlik çocukların dünyayı ve dünyadaki yerlerini öğrendikleri dönemdir. Bu da bazıları riskli ve hatta tehlikeli olan yeni deneyimleri tecrübe etmeyi içerir. Cinsellik, alkol, uyuşturucu ve sigara gibi konuları onlar daha henüz bunlara maruz kalmadan önce çocuğunuzu bilgilendirip onun merakını giderebilirseniz zamanı geldiğinde bu konuda sorumlu davranama ihtimali artar. Aile değerlerinizi ve neyin doğru neyin yanlış olduğuna ilişkin inançlarınızı çocuğunuzla paylaşın.

Haberdar Olmak

Küçükken çok sıkı takip ettiğiniz çocuğunuzun ergenlik dönemiyle beraber bu takibinizden rahatsızlık duyacağı bir dönem başlar. Burada dengeler çok hassaslaşır. Aile alışık olduğu takip sisteminin  devam ettirmeye yatkındır, ergen bundan rahatsız olur ve bu alan sorunların çıkmaya aday olduğu bir alandır.

Bu takibin ne kadarının sağlıklı olacağı çocuk ve ailesi arasında uzlaşmayı gerektiren bir konu olarak konuşulup oluşturulmalıdır.

Arkadaşları

Çocuğunuzun arkadaşlarını ve onların ailelerini tanıyın. Ailelerinin birbirleri ile iletişim içinde olması ergen grubu için güvenilir bir ortam yaratırken gibi aynı zamanda çocuklarınıza izleniyormuş hissi vermeden nerede ne yaptıkları hakkında fikir sahibi olmanızı da sağlayacak.

Özel hayatına saygı duymak

Bazı aileler bu konuda çok zorlanıyorlar, ancak çocuğunuzun bir genç yetişkin olmasına yardımcı olmak için ona biraz gizlilik hakkı tanımalısınız. Çocuğunuzun odası, e-mailleri, yazıları, telefon görüşmeleri ona özel olmalı. Ayrıca çocuğunuzun tüm düşüncelerini ve aktivitelerini sizinle paylaşmasını beklememelisiniz.  Tabii ki güvenlik açısından nereye gittiklerini, ne zaman döneceklerini, kiminle olduklarını bilmek isteyeceksiniz ancak her ayrıntıyı bilmeniz gerekmiyor. Önce ona güvenerek başlayın ve ona güvendiğinizi bilmesini sağlayın. Eğer güveninizi sarsarsa o zaman sizin güveninizi yeniden kazanana kadar bazı özgürlüklerini kaybedecektir.

Eviniz onun sığınağı olsun.

Bu dönemde çocuğunuz yaşamı keşfetmeye çalışıyor, yeni kimlikler deniyor ve riskler alıyor ancak bu süreçte işler istediği gibi gitmediğinde geri dönebileceği bir sığınağa ihtiyacı var. Eviniz onun için her zaman kabul görüldüğü, güvende hissettiği, ciddiye alındığını ve değer gördüğünü hissettiği bir yer olsun.

Kurallar

Kurallar neden gereklidir?

Hızla büyümesine ve bir yetişkin adayı gibi görünmesine rağmen hala çocuğunuzun sizin koyacağınızı kurallara ihtiyacı var. Ergenler genellikle ailelerinin kendilerinden bir şeyler beklemesinden mutsuz görünürler. Eğer anne/babanın iyi notlar, evin kurallarına uymak gibi makul beklentileri varsa ergen bunlara uymaya çalışacaktır. Eğer ailenin hiçbir beklentisi yoksa ergen kendisine değer verilmediğini, umursanmadığını hissedecektir.

İşleyen kurallar nasıl olur?

  • Koyacağınız kurallar herkes için açık olmalı ve herkes üzerine düşenin ne olduğunu bilmeli.
  • Aile kurallarınızı belirlerken çocuklarınızı da sürece dahil edin, hepimiz için olduğu gibi onlar için kendi koydukları kurallara uymak daha kolay olacaktır.
  • Eğer çocuğunuz kendi hakkında koyulacak kuralları konuşmaktan rahatsız oluyorsa belki kardeşleri için geçerli olacak kurallar konusunda fikir verebilir.
  • Eğer sürecin tamamen dışında kalmak isterse de bu yine onun seçimi olur ve sizin koyduğunuz kuralları kabul etmek durumunda olduğunu bilir.
  • Tabii ki her durum için bir kuralınız olamaz ve olmamalı da. Bazı konular kesin kurallarla belirlenmişken bazı konular için onlarla pazarlığa açık olmalısınız.
  • Çocuğunuz sorumluluklarını benimsedikçe ve yerine getirdikçe koyduğunuz kurallar daha az sınırlayıcı olmalı.
  • Eğer kurallara uymadıkları durumlarda bazı yaptırımlar koymayı düşünüyorsanız( belli bir süre arkadaşlarla görüşmemem, harçlığını kesme gibi) bunları kurallarla beraber önceden belirlemelisiniz ve bu yaptırımlar konusunda tutarlı olmalısınız.

Doğru davranışları ödüllendirmenin yaptırım ve cezalar kadar hatta daha fazla etkisi olduğunu da unutmayın!

Çatışma alanlarınızı daraltın

Bu dönemle çocuğunuzla anlaşamayacağınız pek çok konu olabilir, Onun yaptığı pek çok sizi rahatsız ediyor olabilir (sizin davranışlarınızdan onların da rahatsız olduğu gibi) ancak bunların hepsi tartışılmaya değmez. Doğru davranışlarını takdir etmek daha etkili bir yol olacaktır. Pek çok rahatsız edici hareket siz onlara tepki vermeyi kestiğinizde kendiliğinden düzelecektir. Ergenler zaman zaman sizi sarsmak, şaşırtmak isteyebilirler bunu geçici ve zararsız şeylerde yapmalarına izin verin, ona karşı çıkma hakkınızı sigara, alkol, uyuşturucu gibi daha ciddi konulara saklayın.

Eşinizle uzlaşma sağlayın.

Ergenlik döneminin en önemli özelliklerinden biri de çocuğunuzun gelişmekte olan adalet duygusu, kuralları koyarken ve uygularken bunu kendi lehinize kullanabilirsiniz. Ancak bunun için öncelikle anne baba olarak evinizdeki temel değerler ve kurallar konusunda uzlaşmalısınız ve bu kuralların uygulanmasında birbirinizi desteklemelisiniz.

Bu dönemde çocuğunuzun birbiriyle sürekli kavga eden anne-babasına saygı duyması zordur, özellikle anne ya da babanın çocuğu kendi tarafına çektiği ve diğer ebeveyn karşı tutum adlığı durumlarda aile içindeki huzursuzluk artarak devam eder. Oysa farklı fikirlere sahip olan anne babasının aralarında bir uzlaşma sağladığını görmek çocuğunuz için de öğretici olacaktır.

Şiddet çözüm değil

Her ne kadar yararlı görülmese de bazı aileler çocuklarını dayakla cezalandırabiliyorlar. Bunu ergenlik dönemindeki çocuğunuza uyguladığınızda, dünyaya bakış açısının şekillendiği bu dönemde ona sorunların çözmek için şiddetin kabul edilebilir olduğu mesajını vermiş olursunuz. Üstelik artık daha güçlü olduklarından ve ergenlik dönemiyle gelen bu fiziksel gücü sınırsız ve denetimsiz kullanma eğiliminden dolayı size karşılık vermeye çalışabilirler ve bu da şiddetin daha da artmasına neden olur.

Örnek olun

Her ne kadar daha bağımsız olsalar da çocuklarınız nasıl davranmaları gerektiğini yine büyük oranda sizden öğrenecekler. İçip sarhoş olmalarını istemiyorsanız siz de olmayın, şiddet kullanmalarını istemiyorsanız siz de şiddet kullanmayın, insanlara yardımcı olmalarını istiyorsanız siz de öyle davranın. Kitap okuyup kendi kendilerine kalmalarını istiyorsanız, siz bunu ne kadar yapıyorsunuz, bunu sorgulayın. “Dediğimi yap, yaptığımı yapma” bu dönemde işe yaramayacaktır.

Kendi duygularınızın farkına varın

Ergenlik dönemindeki çocuğunuzun önündeki yaşam ve imkanlar zaman zaman kendinizi yaşlanmış hissetmenize neden olabilir, onlar fiziksel güçlerini yeni kazanırken siz yavaş yavaş yorgun düşüyor olabilirsiniz. Bu durumda içten içe onu kıskanıyor olabilirsiniz. Bu duygunuzun farkına varın ve bunun çocuğunuzla yaşadığınız çatışmaların gizli nedenlerinden biri olmadığına emin olun.

Çocuklarınızın sizin onlar için yaptıklarınızı yeterince fark etmediğini düşünüyorsanız endişelenmeyin. Eğer çocuğunuz sizin davranışlarınıza istediğiniz gibi değer veriyorlarsa ne ala ancak bazen bunu anlayabilmeleri için kendileri anne baba olup bu sürecin zorluğu yaşamaları gerekebilir, bunu unutmayın.

TEHLİKE SİNYALLERİ NELERDİR?

Bazen sizin tüm çabalarınıza rağmen çocuğunuz ergenlik süreciyle baş etmekte zorlanabilir. Ergenlik döneminde çocuğunuzda değişimler olması normaldir ancak çocuğunuzun kişiliğinde ve davranışlarında çok belirgin olumsuz değişimler olması durumunda profesyonel yardım almak gerekebilir.

  • Aşırı kilo alma ya da aşırı kilo kaybı,
  • Uyku problemleri (aşırı uyuma ya da uykusuzluk)
  • Dış görünüşüyle ve bedeniyle ilgili aşırı takıntı, kaygı hali
  • Kişiliğinde çok hızlı ve belirgin değişimler
  • Sık sık okula gitmeme, okula gitmekte isteksizlik
  • Çok düşük notlar
  • İntihar hakkında konuşma ya da şakalar
  • Sigara, alkol ya da uyuşturucu kullanımına ilişkin belirtiler,
  • Kanunlara karşı gelme

Bu gibi durumlar veya 6 haftadan fazla devam eden herhangi bir uygunsuz davranış bir uyarı sinyali olabilir. Çocuğunuzun notlarında düşüşler ve yükselişler olabilir ama her zaman iyi notlar alan çocuğunuz bütün derslerinden kalıyorsa, sosyal, arkadaş canlısı çocuğunuz birden içine kapandıysa, bu konuda yardım almanız gerekebilir.

Öğretmenlerine, rehber öğretmenine, çocuk doktorunuza, bir psikoloğa ya da psikiyatriste danışabilirsiniz.

Umutsuzluğa kapılmayın

Çocuğunuz ergenlik yıllarında ilerlerken başta çok yoğun yaşanan bu iniş çıkışların zamanla yavaşladığını fark edeceksiniz ve sonunda bağımsızlığını kazanmış, sorumluluk ve sizinle sağlıklı bir iletişim kurabilen genç yetişkinlere dönüşecekler. Bu dönemde bir anne/baba olarak başarısız olduğunuzu hissettiğiniz zamanlar olsa da aslında ergenlerin çoğu bu süreci herhangi bir ciddi problem yaşamadan atlatıyor. Yakın zamanda gençlerle yapılan araştırmalar bu dönemde aile içinde yaşanan tüm çatışmalara rağmen aslında ergenlerin ailelerine sevgiyle bağlı olduklarını ve anne-babaları ile iyi anlaştıklarını düşündüklerini gösteriyor.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı