Uncategorized

EĞİTİM VE UZAKTAN EĞİTİM SÜRECİNDE BİZLERİ NELER BEKLİYOR ?

Pandemi süreci, hemen herkes için olduğu gibi öğrenciler için de oldukça büyük değişimlerle karşı karşıya kaldıkları bir dönem. Bu süreç insanların bir araladığının,  yüz yüze, göz göze olan ilişkisinin yaşamımızın ne kadar ayrılmaz bir parçası olduğunu gösterdi.  Bu durum özellikle okulları bir buçuk yıla yakın bir süre kapalı kalmış çocuklar ve gençlerde daha net görüldü. Normalleşme dönemi ile birlikte okulların tekrar açılması ise yüz yüze eğitimde yeni bir sürecin başlangıcı haline geldi. Yüz yüze eğitim, herkes için hem heyecan verici hem de kaygıların arttığı bir süreç haline geldi. Fakat aslında yüz yüze eğitimi herkes için hem psikolojik hem de fiziksel olarak sağlıklı bir biçimde geçirmemiz mümkün. Okulun insan gelişimindeki eşsiz yerini daha iyi görmüş olmamız toplumumuzun geleceğini, kurduğumuz bu ortama göz bebeğimiz gibi bakmamızı sağlayacak mı? Bu yaklaşımımız bir yerde çocuklara verdiğimiz değer ile orantılı. Çocukların salgında en düşük riskle okullarda yüz yüze eğitim içinde olmasını sağlamak yerine onları evde tutmaya devam edersek, salgından ne kadar koruyabileceğimiz bir yana ruhsal gelişimleri ile ilgili başka bir salgına da kapıyı açık tutmaya devam etmiş olacağız. Ev ortamının özellikle dezavantajlı toplum kesimlerdeki çok sayıda çocuk için gereken asgari gelişim ortamını sağlayamamış olması, uzaktan eğitimin mevcut haliyle geniş kesimlerin akademik gelişim ihtiyaçlarını bile karşılamaktan uzak kalmış olması ve en önemlisi sosyal gelişimin,  çocuğun modern tolumun bir parçası olmayı öğrenmesinin tıkanmış olması gibi zorluklar, değişik nörogelişimsel ya da ruhsal bozuklukları olan çocuklar için sınıflar ötesi katlanarak bir etki göstermektedir.

Nasıl Yardım Sağlanmalı?

Düzenlemelerin güncel bilimsel verilere ve salgının o andaki durumuna göre nasıl yapılacağına her yerel koşula göre farklı karar verilebilmeli. Okullarda çalışanların ve ergenlerin aşılanmış olması, etkin havalandırmanın ve açık hava kullanımının sağlanması, kapalı alanlarda maske kullanımı, mesafelenmeye uygun sınıflar gibi ayrıntısı ilgili uzmanlarca belirlenecek koşullar yerine getirilmelidir. Okulu ve yüz yüze eğitimi öncelik olarak görmeyen birçok anne babanın bu tutumlarının salgına ilişkin yanlış bilgiye dayalı yersiz kaygı ya da umutsuzluk, çaresizlik ve karamsarlık dışındaki kaynaklarını araştırmalıdır. Okullardaki yüz yüze eğitimin en yetersizinin bile sosyal ve duygusal gelişim açısından sağlayabileceklerinin vazgeçilmezliğini gördükleri ölçüde bilime ve sağduyuya daha açık olacaklarını düşünüyorum. Çocukların sosyal ve duygusal gelişimine öncelik vermemiş olmaları önemsemediklerini göstermiyor. Bu önceliği fark ettirmek biz uzamalara da düşüyor. Çocuklar ve gençler için müzik, dans, sanat, kültür, spor ve bilim aktiviteleri sağlayan faaliyetlerin azlığını düşündüğümüzde, uzmanların ortak gözlemi uzaktan eğitimde özellikle dikkat/  odaklanma ve motivasyonun erişim olanakları tüm çocuklarda  hızla düşmüş ve ailelerin çok önemsediği akademik öğrenmenin de verimsizleşmiş olduğu yönünde. Öğrenmeyi bir alışverişten ziyade bir ilişki olarak tanımlarsak, bu ilişki yüz yüze eğitim koşullarında çok daha iyi sağlanabilmektedir. İlişki olmadan öğrenme olmuyor.  Toplumsal kafa karışıklığının sebebi bilimin yetersizliği değil, ancak bilimsel düşüncenin kesinlik iddiası taşımamasının ve yeni verilere göre önerilerinin güncellenmesinin toplum tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlamak görevimiz.

EĞİTİM VE UZAKTAN EĞİTİM

Okula gitmekle salgının hızlanması arasında bir bağlantı var ama bu bağlantı bir sebep sonuç ilişkisi değildir. Salgın hızlandığında diyelim ki bulaşıcılık 3 katına çıkınca okullardaki bulaşmada 3 katına çıkıyor okullar açılmış olduğu için değil okulun toplumda olan bulaşıcılık düzeyini yansıtması sonucu sahici veriler toplanıp okulun artık tutulup tutulmayacağı ya da insanların bir araya gelişini nerede ne kadar kısıtlayacağımız kararını doğru biçimde alabiliriz.  Okulların açık olması bir temel ihtiyaçtır. Bu ihtiyacın gerek bir ihtiyaç olduğunu ev okul olunca daha iyi anladık gerçeklerle yüzleştik ve çocukların yaşadıkları zorlukları daha iyi gördük. Aynı zamanda öğretmenlerin bize söylediği ama kabul etmediğimiz meselelere tanık olduk. Ev hayatının sağlayamadığını başkalarıyla paylaşılmış ve yetişkinlerce düzenlenmiş gelişim ortamını okulda buluyoruz. Okul toplum düzeyinde öğrenmenin ve gelişmenin bilinen en iyi yolu okul aynı zamanda en çok değişim gerektiren toplumsal yapıların başında geliyor eğitim bireylerin sadece bir şeyler öğrendiği değil yaşama hazırlandığı bu yaşama hazırlığı ailelerin tek başına karşılamakta zorlandıkları o nedenle bu yaşama hazırlığın kamu tarafıyla üstlenildiği bir süreçtir. Okullar dersten ibaret değildir okul toplumsal hayata katılmak üzere yetiştirilen küçük insanların ortak bir gündem ve amaçla bir araya gelmesi için bir platformdur.

ARKADAŞLIK İLİKİLERİNDE ZORLANAN ÇOCUKLARA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ ?

1-SOSYAL BECERİ EKSİKLİĞİ OLAN ÇOCUKLAR

Sosyal beceriler tüm çocuklarda aynı oranda gelişmiş olmayabilir çocuğunuzun arkadaşlarıyla ilişkisini gözlemleyebilir akranlarıyla etkileşim kurmakta zorlandığını düşündüğünüz konularda çocuğunuza rol model olabilirsiniz. Günlük hayatta karşılaşılabileceği sosyal durum senaryoları hakkında beraberce konuşabilirsiniz. Sen olsan ne yapardın?  Böyle bir durumda ne yapmak gerekir?  Karşı taraf böyle bir durumda ne düşünür?  Nasıl hisseder?  Soruları üzerinden konuşmak buna bir örnektir.

2-SOSYAL KAYGI YAŞAYAN ÇOCUKLAR

Bazı çocuklar doğuştan sosyal kelebeklerdir bazıları ise onlar için yeni bir durum oluştuğunda duruma ısınmak için daha uzun bir zamana ihtiyaç duyar.  Birçok anne ve baba, çocuklarının zaman zaman çok çekingen olduğundan, tanımadığı insanların olduğu ortamlarda hep geri planda kaldığından, hiç veya bir- iki arkadaş edinip diğer insanlarla sohbet etmediklerinden şikâyet ederler. Çocuğunuz sosyal durumlar için biraz tereddütlüyse endişe etmeyin. Her çocuğun girişken olmasını ve grubun lideri olmasını beklemek gerçekçi değildir. Bu yüzden çocuğunuzu zorlamaktan kaçının. Çocuğunuz bir aktiviteye karşı isteksiz davranışlarda bulunuyorsa aktiviteye beraberce katılabileceği bir akranı bulmak veya katılacağı aktivitenin ve gireceği ortamın evde bir provasını yapmak yardımcı olacaktır.  Kaçınma davranışından vazgeçen çocuk için artık yeni bir süreç başlar. Ortamda kaygı veren bir durum olmadığını görmesi bu konuda kendine duyduğu güveni arttırır ve kısır döngü halini almış katılaşmış düşüncelerinde de psikolojik esneklik meydana gelir.

3- DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU/ OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU VEYA ASPERGER SENDROMU GİBİ TANI GRUBUNDA YER ALAN ÇOCUKLAR

Bu tanı gruplarında yer alan çocuklar arkadaşlık ilişkilerini kurma ve devam ettirme konusunda en çok sabırsızlık, düşünmeden hareket etme, çabuk karar verme, karşı gelme, katı düşünce yarısı ve esnek olamama gibi sebepleriyle zorluk yaşamaktadırlar. Bu çocuklara topluluk içindeki sosyal kurallar, karşısındakini dinleyebilmenin ve kurallara uyum sağlayabilmenin önemi gibi konuları şefkatli ve anlaşılır bir dille açıklayabilir sosyal durumlara uymakta zorlandığı zamanlarda neler yapabileceği ile ilgili birlikte alternatif çözüm yolları arayabilirsiniz. Karşılaşacağı senaryolar için rol oynama (role- play) egzersizleri uygulayabilirsiniz. Ailede başlayan sosyal duygusal gelişim okul ile devam eder. Okul ortamında arkadaş edinmek akademik başarı kadar önemlidir. Arkadaşlıklar çocukların ufaklarının genişlemesine öz saygılarının artmasına, empati ve problem çözme becerilerinin gelişmesine, sosyal hayata uyum sağlamalarına yardımcı olur. Ancak bazı çocuklar arkadaşlık ilişkileri kurmakta güçlük yaşayabilirler.

Bu durumun başlıca sebepleri;

Sosyal becerilerinin henüz gelişmemiş olması

Karakteristik  özellikleri veya sosyal kaygı yaşıyor olması

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Asperger Sendromu veya Otizm Spektrum Bozukluğu gibi tanı gruplarında yer alıyor olması olabilir.

Etiketler
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı