Erişkin Ruh sağlığı

Depresyon Nedir

Depresyon Nedir?

Moral bozukluğu ve ilgi kaybı ya da zevk alınan etkinliklerden artık zevk alınmıyor olması, depresyon belirtileridir. Kişiler kendilerini hüzünlü, kederli, umutsuz ya da değersiz hissettiklerini söyleyebilirler. Depresyon yaşayan kişiler bu durumu ” ıstırap veren duygusal bir ağrı  gibi tanımlarlar.


           Depresyondaki kişilerin hemen hepsi görevlerini yapmada zorluk doğuran, okulda ve işte başarısızlıkla sonuçlanan bir enerji azlığından ve yeni tasarılar kurmak için istek azlığından yakınırlar. Yaklaşık %80′ i uyku sorunları olduğundan yakınır. Kişiler genellikle erken uyanırlar veya gece sık sık uyanırlar ve sorunlarıyla ilgili olarak düşüncelere dalarlar. Genellikle iştah azalması ya da kilo kaybı vardır. Ancak bazı kişilerde iştah artması ve aşırı uyuma görülebilir. Bu kişilerin, özellikle bu belirtilerine yoğun bir anksiyete eşlik ettiği zaman, atipik depresyonlarının olduğundan söz edilir. Anksiyete ( kaygı ) depresyonun sık görülen bir belirtisidir ve depresyondaki kişilerin % 90 ‘ ını etkiler. Depresyonun adet dönemi bozukluklarına ve cinsel isteksizliğe yol açtığı da görülmektedir. Depresyon belirli bir konu üzerinde yoğunlaşmayı yeteneğini azaltmakta ve unutkanlığa yol açabilmektedir. Depresyona bağlı ölüm düşünceleri veya girişimleri olabilmektedir.  Depresyondaki kişiler kendileri ve dünyayla hakkında genelde olumsuz düşüncelere sahiptirler. En yoğun olarak karşılaşılan temalar, umutsuzluk; içinde bulunulan zamana ya da geleceğe ilişkin karamsar düşünceler; kişisel yetersizlik, işe yaramazlık duyguları ile kendini suçlamadır.


Depresyon Nedenleri:

Depresyonun ortaya çıkmasında etkili olan etkenler biyolojik etkenler ve psikososyal etkenler olarak ikiye ayrılabilir.
Biyolojik Etkenler: noradrenalin, serotonin, ve dopamin salgılanmasıyla ilgili problemlerPsikososyal Etkenler: Depresyonun bir çok nedeni olabilir. Ancak bazı olaylar kişiyi depresyona daha yatkın hale getirmektedir. Önemli yaşam olayları ;anne ya da babanın erken yaşta kaybı, bir kişinin çocuğunu ya da eşini kaybetmesi ve bunlara benzer önemli stres faktörleri depresyonun oluşmasına neden olabilir. Günümüzde depresyonun bu denli yaygınlaşmasının nedeni olarak da stres faktörlerinin artmış olması görülebilir.


          Depresyon kadınlarda erkeklere oranla 2 kat daha fazla görülmektedir. Depresyonun görülme oranı 25 – 44 yaş arası kadınlar ve erkeklerde en yüksektir.
         Çoğu insan bunu içinden tek başına çıkılması gereken bir durum olarak görür. Bu düşünce yanlış bir görüştür. Bunu bir kişilik özelliği yada normal bir üzüntü olarak da ele almak yanlıştır. Depresyon kişiliğe özgü bir durum değildir. Ne tür kişilik yapısı olursa olsun bütün insanlar belirli bir takım koşullar altında kaldıkları zaman depresyona girebilirler.Bir kişinin depresyonda olması başka sıkıntıları, hastalıkları da olmayacağı anlamına gelmez. Depresyona eşlik eden yada depresyonu dirençli hale gelmesini sağlayan faktörler, kişilik örüntüleri, düşük benlik saygısı, içe dönüklük, obsesif kompülsif düşünceler, hastalık hastalığı, anksiyete, alkol kullanımı…vs. gibi durumlar bulunabilir.

          Depresyon, tedavi edilebilen bir hastalıktır. Gerekli müdahale ya da yardım alınmadığında çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle ihmal etmemek ve uzman yardımına başvurmak gereklidir.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı